Pazar, Nisan 16, 2006

hah hah haah haah

efem merhabalar..
bu blogta çok ilgimi çeken bişeyi fazla yorum yapmadan sizlerle paylaşacağım..

dolmuşta gidiyorum bir gün, taksim-bakırköy dolmuşu olabilir.. dolmuşçular bi telsiz sistemi kurmuşlar kendi aralarında, bilirsiniz, onlarla konuşuyorlar sık sık "şurası açık mı" , "şurada yollar tıkalı mı" falan diye.. çalışma prensibini de biliyorsunuzdur mutlaka, ama konunun selameti için hayati önem arz ediyor bu çalışma prensibi, dolayısıyla bir kez söylememde fayda var.. eline alıyorsun, bir düğmeye basıyorsun, konuşuyorsun, karşı tarafa ses bu şekilde gidiyor, düğmeye basmadığın zaman dinleme modundasın..

işte bizim dolmuşçu aldı eline bu aparatı, bişeyler söyledi, karşıdan cevap geldi, tekrar düğmeye bastı bişeyler söyledi, karşı taraftan gelen ses
-euhhefhueheuhehehhehuehueeauha
şeklindeydi.. ben bunu duyunca gülmeye başladım da tek ben vardım gülen.. bi tek bana garip geldi heralde ya da kimse farketmedi..

bana garip gelmesinin sebebini de açıklayayım madem, anlatınca aynı etkiyi yapmamış olabilir.. adamın gülmesi o kadar içtendi ki, gülmeye başlamadan hangi ara eline telsizi aldı, nasıl gülmeye başlamadan o düğmeye bastı, bu nasıl bir şartlanmadır anlayamadım

ama takdir ettim..

-eheheuheuhehuaeuae

(ibo yazısına kısa bi ara, bu arada bunu bitireyim dedim, bu gece yayına girer ibo da, saygılarımla)

5 Comments:

Blogger ferhat can said...

babam ve oğlum 2.

güzelmiş.

11:49 ÖS  
Anonymous Adsız said...

komük-güldüm.

9:49 ÖS  
Blogger -kö- said...

:) ben sizlerle varım (lan ferhat, bu kalıp bi yerlerden tanıdık geliyo mu sana)

1:28 ÖÖ  
Blogger ferhat can said...

ahahhaha. stop.

5:35 ÖS  
Blogger NoktasizvirguL said...

ehüehüehüehüehüehü

9:29 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home